31 Mart 2025

YEŞİLİN KIZI ANNE - L.M. MONTGOMERY


    Dört sene kadar önce dizisini izlemiş ve bayılmıştım. Hem Anne karakterine hem de dizinin geçtiği yerlere ve döneme. O sıralarda ilk üç - dört kitabı çıkmıştı, onları da almıştım. Serinin sekiz kitap olduğunu bilmiyordum. Daha sonra yeni çıkan kitapları gördükçe bunları da alayım, seriyi tamamlayım, bir ara da okuyayım diyordum hep ama erteleyip de duruyordum bir yandan. Geçenlerde yine bende olmayan kitaplara rastlayınca daha fazla ertelemedim ve eksik tüm kitapları tamamladım. Ardından da yavaş yavaş okumaya başladım. 

  Dizi tabi ki çok güzel ama kitap diziden daha güzel. Dizimiz her ne kadar kitabın yazıldığı dönemde geçiyor olsa da yine de modern dokunuşlar var ve kitaplarda bu olmadığından direkt o dönemin yaşam tarzını ve bakış açısını yansıtıyor. O yüzden de kitabını okumak daha güzel geldi bana.

  Anne, sevilesi bir karakter. Yazar da güzel anlatmış. Çeviri de iyi gibiydi. Rahat ve kısa sürede okunan bir kitap zaten. Ben paralelinde iki - üç farklı kitaba da başladım. Öyle olunca daha da sıkmadan okundu, bitti. Tavsiyemdir. 

04 Mart 2025

KISKANÇ ADAM - JO NESBO


   Öykü kitaplarını hiç sevmem, Öykü diye tanıdığım biri vardı, onu da sevmezdim (Eminim ki çok tatlı ve sevilesi Öyküler de vardır ama bana denk gelmemiştir.). Neyse, çok kısa ve derinliksiz geliyor bana öyküler. Yetmiyor, doyurmuyor. Uzun uzun anlatılan olayları okumak istiyorum, karakterleri daha derinlemesine tanımak istiyorum ama öykülerde bu mümkün olmuyor. 

   Sevmediğim için normalde hiç öykü kitabı almam, elime geçse de okumam. Jo Nesbo'nun yeni kitabını görünce içeriğine bile bakmadan alıp kitaplığıma koymuştum. Bir süre sonra artık okuyayım diyerek elime aldığımda gördüm 7 öyküden oluşan bir kitap olduğunu. Açıkçası kötü bir sürpriz oldu benim için. Sırf Nesbo olduğu için yine de bir şans verdim ve Nesbo'nun öykülerini sevdim. 
 
 Güzel yazan bir yazar. Öyküleri incelikli, kalemi okunası. Nesbo seviyorsanız okuyun, öykü seviyorsanız okuyun. Aslında öykü sevmiyorsanız da okuyun, tavsiyemdir. 

03 Mart 2025

BUDDENBROOKLAR - THOMAS MANN


      Buddenbrooklar, Thomas Mann'ın 25 yaşındayken yazdığı ilk romanı. Karakterleri yaratırken ailesinden yola çıktığı için otobiyografik yönü de var. 1929'da bu kitabıyla Nobel Ödülü'nü de kazanmış. 

   Romanı genelde kısa bölümler şeklinde yazmış. Bu bence okumayı kolaylaştırması açısından iyi olmuş. Her elime aldığımda en az bir bölümü bitirip öyle bıraktım. Hoşuma gitti bu şekilde okumak. 

  Kitabın başlangıcını bir yemek davetiyle yapması ilk girişte bir sürü insanla tanışmamızı gerektirdiği için biraz zorlayıcı olmuş. Aile bireyleri kim, kim misafir, isimler yabancı, bir sürü ünvan var, kim kimdi derken bir kafa karışıklığı yaratıyor. Sayfalar ilerledikçe tabi ki bu sorun da çözülüyor. 

 Kitaba beni bağlayan yönlerden biri de 19.yy'da geçmesi oldu. Değişik bir dönem, önceki yüzyıllardan birine ait alışkanlıklar, teknoloji, yaşam tarzı, ahlak anlayışı derken tarihsel bir incelemeyi edebi bir zevk alarak yapmış gibi hissettim kendimi.
  Kitapta dikkatimi çeken noktalardan biri yazarın bir kahvaltı anını "Her biri 25 marka satın alınmış sandalyelerine oturmuş, kahvaltı yapıyorlardı." diyerek anlatması. 1850'li yıllardan bir sahne ve ahşap ya da demir sandalye, kolçaklı ya da kolçaksız, rahat - rahatsız sandalye değil "25 marka alınmış sandalye" diye anlatması ilgimi çekti. Neden böyle bir yol seçtiğini bilmiyorum. 
  Kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Ben de okurken keyif aldım ama bir daha okurum, hep okurum diyeceğim kitaplardan biri değil yine de kendisi...

02 Mart 2025

SÜREYA KUAFÖR SALONU - ŞEBNEM BURCUOĞLU


  Hafif ve eğlenceli, gerçekten hoş ama sandığım kadar da boş olmayan bir kitaptı.  Konusu da ilgimi çekti. Etrafımızda her zaman var olabilecek kanlı canlı karakterler yaratması güzeldi. Yazar, karakterlerini karikatürize ederek anlatmış ama fazla da abartmamış, bu da hoşuma gitti.

   Burcuoğlu'nun en popüler eseri Kocan Kadar Konuş 1 ve 2. Bunlar filme de çekildi. Bu kitapta da tarzı aynıydı, bu biraz tekrara düşülmüş hissiyatı verdi ama okuyucuyu sıkacak kadar da yoğun bir his değildi. 

  Kısa sürede, eğlenerek okuyabileceğiniz bir kitap, tavsiye ederim. 

01 Mart 2025

KIZARMIŞ YEŞİL DOMATESLER - FANNİE FLAGG


 Çok önceden filmini izlemiştim ama kitabı bende yoktu. Konusunu çok hatırlamadığımı fark edince filmini tekrar izlemek yerine kitabını alıp okumayı tercih ettim. İyi de yapmışım.

 Kitap 1987'de yazılmış, film 1991'de çekilmiş. Oyuncuların hepsi ünlü, iyi, yıldız oyuncular ve bu sebeple film de çok güzel ama tabi ki her kitaptan uyarlanan filmde olduğu gibi kitap çok değiştirilmiş ve kitaptan çok uzaklaşılmış. Film, kitaptan bağımsız bir şekilde, kitaptaki akışı çok göz önüne almadan izlenirse daha çok keyif verebilir diye düşünüyorum.
 
 Kitaba gelirsek, anlatım aslında güzel. Karakterler iyi oturtulmuş. İnsan ister istemez bağ kuruyor kitaptaki karakterlerle, kendini Threadgoode ailesinden biriymiş gibi hissediyor. Başlarına neler geldiğini merak ediyor. Okuması da kolay, hikaye kısa bölümler halinde verildiği için sıkmıyor ama aynı zamanda bu bölümler biraz bağlantıyı da koparıyor gibi geldi bana. Kitapla ilgili eleştireceğim nokta da bu aynı zamanda. Bölümler belli bir düzende değildi sanki, biraz karman çormandı, bu akıcılığı biraz baltalamış. Yine geçmişe dönüşlerle hikaye verilse ama biraz daha bütünlük sağlansa daha iyi olurdu. Bir de bölüm aralarında sık sık yer alan gazete haberleri sanki hikayeye pek bir şey katmıyor gibiydi. Olmasaymış da gayet iyi olurmuş.
 
 Yine de okunası bir kitap olarak tavsiyemdir. 

DAVETSİZ MİSAFİR - SOPHİE KİNSELLA

   Kinsella seviyorum. Eğlenceli bir şeyler okumak istediğimde de genelde onu tercih ediyorum. Yeni kitaplarını da sürekli takip ettiğimden...